Anksiyete Bozukluğu
Anksiyete/Kaygı; herhangi bir durum veya an’da ortaya çıkabilen, nedensiz, aniden var olan korku, endişe durumudur. Dışsal faktörlere bağlı olarak artan, dış faktörler olmasa bile kişinin hissettiği bir duygudur. Anksiyetesi yoğun olan kişiler sürekli olumsuz bir şeyler olacağını düşünmek ve hissetmektedirler ve bu sebeple panik durumundadırlar. Deneyimledikleri an’ları olumlu değil genelde olumsuz hissetme ve yaşama eğilimindedirler. Olumsuz şeyler yaşayacaklarına dair inançları çok yoğun olduğundan , kendilerini korumak amacı ile hep bir ‘B Planları’ vardır. Kas gerginlikleri, mide rahatsızlıkları ,kalp atış hızlanması,aşırı terleme, nefes almada zorluk çekme gibi fiziksel durumlar yaşadıkları yoğun korku ve kaygı ile ilişkilidir.
Toplumumuzda anksiyete bozuklukları; panik atak, obsesssif kompulsif bozukluk, fobiler şeklinde bireylerde yoğun olarak görülmektedir.
Erken çocukluk döneminde aileden kazanılan-öğrenilen davranış ve düşünce kalıplarının etkisinin olduğu bilinmesiyle birlikte, bireyin yaşadığı travmatik olayların anksiyete bozukluğuna katkısının olduğu bilinmektedir. Ayrıca tıbbi bir rahatsızlığın olup olmadığı, bireyin karakteristik özellikleri, yaş, eğitim ve sosyo-ekonomik durumunu göz önünde bulundurmak gerekmektedir.
Bilişsel davranışçıteknikleri anksiyete bozukluğu sürecinde kullanılmaktadır. Bireyin anksiyetesinin arttıran ve bu durum ile baş etmesini güçleştiren, işlevsiz düşünce kalıplarını çalışmak gerekmektedir.