Boşanma
Boşanmak; eylem olarak çiftin hukuken ayırılması ve aynı evi paylaşma sürecinin sona ermesi demektir. Ancak boşanma süreci, gerçekleştirilen eylem kadar kolay olmayan, çiftin tüm duyguları yaşamasına fırsat sunmaktadır.
Çift ; evlilik kararı alırken büyük umut ve heyecan ile bu kararı yerine getirmektedir. Her birey, evliliğe giden yolda ilkleri yaşamaktadır, deneyimlediği her duygu elbette çok özel ve anlamlıdır. Her çiftin beklentisi, eş olarak seçtiği kişi ile bir ömür boyu mutlu olduğu bir evliliğin olmasıdır. Evliliğe karar veren bireylerin; beklentilerini karşılayan, anlaşabileceklerini ve karşısındaki kişiyi iyi tanıdığına emin oldukları düşünülmektedir. Herşeyin netliği ve doğruluğu ile başlanan bu yolda, çiftlerin aynı evde yaşamaya başlaması bazen, bazı şeylerin net olmadığını düşündürür, birlikte yaşam flört etmekten çok ayrıdır.
Flört döneminde, çift belirli bir zamanı paylaşırken, evlilikte tüm zamanları birlikte paylaşmaya başlarlar. Birlikte zaman geçirmek ve bu zamanın niteliği oldukça önemlidir. Birbirini yeteri kadar flört döneminde tanımayan çiftler, evlilik ile birlikte birbirlerinin görmediği yönlerini görmeleriyle büyük bir hayal kırıklığına uğramaktadırlar. Yaşadıkları hayal kırıklıkları, her yeni sorunla birlikte daha çok büyümekte ve çiftlerden her biri verdikleri evlilik kararının doğruluğunu daha sık sorgularlar. Doğru olan cevabı bulma arayışı ise çifti bazen olumsuz bir sona itebilmektedir, bazen kendi içlerinde yaşadıkları inatlaşmadan bile kendilerini boşanma davasında bulabilmektedirler. Yaşanılan hayal kırıklıkları ve eşlik eden duygular ile gerçekliği birbirinden ayırt edebilmek ve işlevli bir çözüm bulmak için çiftler bu süreçte psikolojik destek almaları uygun olmaktadır. Bu noktada alınan destek, sonucu boşanma olmaktan koruyabilmektedir.